İnsanlık, uzun zamandır Mars’a yapılacak ilk görev için hazırlanıyor. 19 Ekim’de, Dünya’da inşa edilmiş bir Mars simülasyon habitatına kapanacak dört gönüllü de, tam 378 gün boyunca burada yaşamaya başlayacak ve bu hazırlıkları bir adım daha öteye taşıyacak.
Bu süre zarfında, ekip üyeleri, Mars’a yapılacak gerçek bir görevin öncesinde insan dayanıklılığını test etmek amacıyla bir dizi zorlukla karşılaşacak. 31 Ekim 2026’ya kadar dış dünyadan tamamen izole olacak bu gönüllüler, Mars yüzeyinde hayatta kalmanın fiziksel ve psikolojik zorluklarını simüle etmek için eğitim alacak.
NASA’nın Crew Health and Performance Exploration Analog (CHAPEA) adlı programı, Mars görevlerine hazırlık adına gerçekleştirilen simülasyonların ikincisi olacak. Bu simülasyon, bilim insanlarının, uzayda uzun süreli yaşamın insan sağlığı üzerindeki etkilerini daha derinlemesine anlamalarına yardımcı olacak.
Mars simülasyonunda zorlu bir yıl
CHAPEA programı kapsamında gönüllüler, 158 metrekarelik “Mars Dune Alpha” isimli habitatta görev yapacak. Bu alan, 3D baskı teknolojisi ile inşa edilmiş durumda. Ekip üyeleri burada uçuş mühendisi, sağlık subayı, bilim subayı ve komutan gibi görevlerde bulunacak. Habitatın içinde ve dışında gerçekleşecek çeşitli görevler, Mars yüzeyinde karşılaşılabilecek en zorlu koşulları simüle edecek. Bu simülasyon, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik anlamda da bir test olacak; uzun süreli izolasyon, sevdiklerinden uzak kalmak ve sınırlı kaynaklarla hayatta kalmak, ekip için büyük bir zorluk teşkil edecek.
Ancak simülasyon, yalnızca izolasyon ve sosyal etkileşim eksikliği gibi psikolojik zorluklarla sınırlı olmayacak. Araştırmacılar, bu görevin her aşamasında, Mars görevlerinde karşılaşılabilecek iletişim gecikmeleri ve kaynak kısıtlamalarını da simüle edecek. İletişim gecikmeleri, Mars ile Dünya arasındaki mesafe nedeniyle 5 ila 20 dakika arasında değişiyor. Ekip, bu durumla başa çıkabilmek için çok daha bağımsız hareket etmeye çalışacak, ancak aynı zamanda sık sık ekipman arızaları ve zorlu dış görevlerle de mücadele edecek.

Bu simülasyon sırasında, ekip üyeleri sadece hayatta kalmaya çalışmayacak; aynı zamanda bilimsel araştırmalar yapacak, sebze yetiştirecek ve robotik operasyonları yönetecek. Ayrıca, astronotlar için özel olarak tasarlanmış tanısal tıbbi cihazlar ve içme suyu dağıtıcıları gibi yeni teknolojiler de test edilecek.
CHAPEA’nın baş araştırmacısı Grace Douglas, bu simülasyonların Mars görevlerinin planlanması ve başarılı bir şekilde uygulanması için kritik veriler sağladığını belirtiyor. “Bu simülasyon, uzun süreli Mars görevlerinin mürettebat sağlığı ve performansı üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olacak” diyen Douglas, elde edilecek verilerin insanlı Mars görevine yönelik önemli bilgiler sunacağını ifade ediyor.
Özerklik ve bağımsızlık: Önceki deneyimlerin dersi
Mars yaşamını taklit etmeye yönelik önceki projelerde de ilginç sonuçlar elde edilmişti. Örneğin, Scientific International Research In Unique Terrestrial Station (SIRIUS) ve Mars-500 projelerinde, iletişim gecikmeleri arttıkça ekiplerin daha bağımsız hareket etmeye başladığı gözlemlenmişti. Bu durum, astronotların uzayda daha özerk bir şekilde çalışabilmesi adına olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.
Ancak, bu durumun da olumsuz yanları bulunuyor. Rusya Bilimler Akademisi’nden Dmitry Shved, bu durumun görev kontrol merkezinin mürettebatla etkili iletişim kurmasını zorlaştırabileceğine dikkat çekiyor. Shved, “İletişim gecikmeleri, görev kontrol merkezinin mürettebatın ihtiyaçlarını anlamada zorluk yaşamasına neden olabilir, bu da destek sağlama yeteneğini engeller” diyor.
CHAPEA programının ilk simülasyonu Temmuz 2024’te sona ermişti. O simülasyondaki ekip, 8 ay boyunca izolasyona dayanmayı başarmıştı. Görev komutanı Kelly Haston, “Karşılaştığımız zorluklar bizi daha güçlü hale getirdi, birbirimize ve eğitimimize güvenerek bu süreci atlattık” diyerek deneyimlerini paylaştı. Sağlık subayı Nathan Jones ise, iletişim kısıtlamaları ile ilgili şunları söyledi: “Mars’tan gelen sinyallerdeki gecikme, bizleri daha dikkatli olmaya zorladı. İletişim ne zaman kurulacak, bu artık çok önemli bir soru haline geldi.”